MUBI’de İzlenmesi Gereken En İyi Filmler : Mubi’deki En Güzel 10 Film

MUBI'de İzlenmesi Gereken En İyi Filmler
MUBI'de İzlenmesi Gereken En İyi Filmler

MUBI, bir film yayın platformudur ve abonelerine her gün yeni bir film sunar. Platform, dünya sinemasının en iyi örneklerini seçerek küratörlük yapar ve film izleyicilerine geniş bir yelpaze sunar.Dünya sinemasının çeşitli türlerine odaklanır. Platformda, dramadan belgesellere, gerilim filmlerinden klasiklere, aksiyondan romantizme kadar birçok türde film bulunabilir. Yayınlanan filmler arasında uluslararası festivallerde ödül kazananlar, eleştirel açıdan beğenilenler ve ender bulunan filmler de yer alır.Aynı zamanda sinema tarihinin önemli yönetmenlerine de odaklanır ve yönetmen retrospektifleri, tematik programlar ve diğer özel koleksiyonlar sunar. Ayrıca platform, her gün özenle seçilmiş bir film önerisi sunar ve bu filmler genellikle dünya sinemasının az bilinen örneklerinden oluşur.

MUBI, film izleyicilerine yalnızca sınırlı bir süre için sunulan birçok filmi de yayınlamaktadır. Böylece, izleyiciler sevdikleri filmleri izlemek için acele etmek zorunda kalırlar ve bu da platformun sinema deneyimini daha heyecanlı hale getirir.

İşte MUBI’de İzlenmesi Gereken En İyi 10 Film

1. Good Time (2017)

Good Time

Good Time, 2017 yılında yönetmenliğini Josh ve Benny Safdie kardeşlerin yaptığı bir Amerikan suç filmidir. Filmin başrollerinde Robert Pattinson, Jennifer Jason Leigh, Ben Safdie ve Barkhad Abdi yer almaktadır.

Filmin konusu, Pattinson’ın canlandırdığı Connie Nikas karakterinin, kardeşi Nick’in hapisten kaçışına yardım etmeye çalışırken başına gelenlerin hikayesini anlatıyor. Filmin atmosferi, şehirde geçen gece boyunca gerilimli bir takip ve arayış hikayesi üzerine kurulmuştur.

Good Time, eleştirmenler tarafından olumlu eleştiriler aldı ve özellikle Pattinson’ın performansı övgü aldı. Cannes Film Festivali’nde gösterilen film, seyircilerden ve eleştirmenlerden olumlu tepkiler aldı ve yönetmenlerin en iyi işlerinden biri olarak kabul ediliyor.

2. In Bruges (2008)

In Bruges

In Bruges, 2008 yılında yönetmenliğini Martin McDonagh’ın yaptığı bir İngiliz-Amerikan yapımı bir film. Başrollerinde Colin Farrell, Brendan Gleeson ve Ralph Fiennes yer alıyor.

Filmin konusu, iki İrlandalı tetikçinin, Farrell ve Gleeson’un karakterleri Ray ve Ken’in, bir suikast sonrası Bruges, Belçika’da saklanmaya çalışmaları ve burada yaşadıkları olayları anlatıyor. Film, gizemli, komik ve dramatik öğeleri bir araya getiren bir kara mizah türündedir.

In Bruges, eleştirmenler tarafından beğenildi ve özellikle senaryosu ve performansları övüldü. Farrell ve Gleeson’un kimya çalışması da filme övgüler aldı. Film, BAFTA Ödülleri’nde en iyi İngiliz filmi dalında aday gösterildi ve Farrell, Golden Globe’da en iyi oyuncu dalında aday gösterildi.

3. Short Term 12 (2013)

'Short Term 12' (2013)

Short Term 12, 2013 yılında yönetmenliğini Destin Daniel Cretton’ın yaptığı bir Amerikan bağımsız filmidir. Başrollerinde Brie Larson, John Gallagher Jr., Kaitlyn Dever ve Rami Malek gibi isimler yer alıyor.

Film, bir çocuk koruma merkezinde çalışan Grace adlı genç bir kadının hikayesini anlatıyor. Grace, hem işinde başarılı bir personel hem de duygusal olarak zorlu bir geçmişe sahip bir kadındır. Film, Grace’in kendi yaşam mücadelesinin yanı sıra, ona emanet edilen çocuklarla olan ilişkilerine odaklanıyor.

Short Term 12, eleştirmenler tarafından olumlu eleştiriler aldı ve özellikle Brie Larson’ın performansı övgü aldı. Film, Sundance Film Festivali’nde En İyi Film dalında ödül kazandı ve birçok başka ödüle de aday gösterildi. Film, izleyicilere duygusal ve etkileyici bir hikaye sunuyor ve kırılganlık, sevgi, umut ve insan bağları konularını ele alıyor.

4. Pan’s Labyrinth (2006)

Pan’s Labyrinth, 2006 yılında yönetmenliğini Guillermo del Toro’nun yaptığı bir İspanyol-Meksika yapımı fantastik drama filmidir. Film, İspanya İç Savaşı sırasında geçmektedir.

Filmin konusu, Ofelia adlı küçük bir kızın hayali ve gerçek dünyaları arasındaki maceralarını anlatıyor. Ofelia, İspanya İç Savaşı’nın sürdüğü bir ormanda annesi ve üvey babasıyla birlikte yaşamaktadır. Bir gün ormanda yürürken, bir çıkrıkçıya rastlar ve onun yardımıyla gizemli bir dünyaya girer. Ofelia, burada yaratıklarla karşılaşır ve bu dünyada kendisine verilen görevleri tamamlamak zorundadır.

Pan’s Labyrinth, görsel efektleri, atmosferik müziği ve duygu yüklü hikayesi ile eleştirmenler tarafından büyük övgü aldı. Film, birçok ödül kazandı, özellikle de del Toro’nun yönetmenliği ve senaryosu övgü aldı. “Pan’s Labyrinth”, insan doğasının karmaşıklığı, karanlık ve ışık arasındaki mücadele ve masalsı gerçekler gibi temaları ele alır.

5. The Wind that Shakes the Barley (2006)

The Wind That Shakes the Barley, 2006 yılında İrlandalı yönetmen Ken Loach tarafından çekilen bir İngiliz-Irlanda yapımı tarihi drama filmidir. Başrollerinde Cillian Murphy, Liam Cunningham ve Padraic Delaney yer almaktadır.

Filmin konusu, 1920’lerde İrlanda’da bağımsızlık mücadelesinin yaşandığı dönemde geçmektedir. Film, iki kardeş Damien ve Teddy’nin İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu’na katılması ve İngiliz işgaline karşı savaşmalarını anlatıyor. Film, aynı zamanda İrlanda’nın bağımsızlık mücadelesinde yaşananların ve bu mücadelenin insanlara nasıl etki ettiğinin hikayesini de anlatıyor.

The Wind That Shakes the Barley, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülünü kazandı ve eleştirmenler tarafından olumlu eleştiriler aldı. Film, İrlanda’nın tarihinde önemli bir yere sahip olan dönemi anlatması nedeniyle de dikkat çekmektedir. Aynı zamanda, bağımsızlık mücadelesi, aile, vatanseverlik ve savaşın insanlara nasıl etki ettiği gibi temaları da ele alır.

6. Lost Highway (1997)

Lost Highway, 1997 yılında David Lynch tarafından yazılıp yönetilen bir psikolojik gerilim filmidir. Başrollerinde Bill Pullman, Patricia Arquette ve Balthazar Getty yer almaktadır.

Filmin konusu, saxofoncu Fred Madison (Bill Pullman) ve eşi Renee (Patricia Arquette) çiftinin hayatında tuhaf şeyler olmaya başlar. Fred, bir gün bir video kaseti alır ve kendisinin bir cinayeti işlediğini görür. Bu olaylarla birlikte, Fred ve Renee arasındaki ilişki giderek kötüleşir ve bir gece Renee öldürülür. Cinayetten sonra Fred’in hayatı tamamen değişir ve bir anda farklı bir yaşamın içine düşer.

Lost Highway, David Lynch’in imza stilini yansıtan tuhaf ve gizemli bir hikayeye sahip. Film, gerçeklik ve hayal arasındaki çizginin bulanıklaşması, kimlik değişimi, zamanın kırılganlığı ve suçluluk gibi temaları ele alır. Film, eleştirmenler tarafından Lynch’in stilistik öğeleri, görüntüleri ve müzikleri nedeniyle övgü aldı, ancak bazıları tarafından anlaşılması zor ve karmaşık olduğu için eleştirildi.

7. Punishment Park (1971)

Punishment Park, 1971 yılında Peter Watkins tarafından yazılıp yönetilen bir belgesel tarzında çekilmiş bir drama filmidir. Film, Amerika Birleşik Devletleri’nde 1970’lerin başında yaşanan sosyal ve siyasi çalkantıları ele alır.

Filmin konusu, Amerika’da hükümetin ülke içinde sıkıyönetim ilan etmesi sonrasında, bazı politik aktivistlerin askeri bir ceza parkına götürülmesi ve burada ellerine silah verilerek kaçmaları ve 3 gün içinde hedefe ulaşmaları gereken bir yarışa zorlanmalarını anlatır. Bu olay, siyasi protestoların bastırılmasında kullanılan yasa dışı yöntemleri ve baskıyı eleştirmektedir.

Punishment Park, gerçekçi bir belgesel tarzında çekilmiş olmasına rağmen, senaryosu tamamen kurgusal bir olayı ele alır. Film, Vietnam Savaşı, sosyal adaletsizlik ve baskı gibi konulara değinir ve zamanın politik iklimine yönelik bir eleştiri niteliği taşır. Film, dönemin siyasi hareketleri ve aktivistleri tarafından da oldukça ilgi görmüştür.

8. Ratcatcher (1999)

Ratcatcher, 1999 yılında Lynne Ramsay tarafından yazılıp yönetilen İskoçya’da geçen bir drama filmidir. Film, yoksul bir mahallede yaşayan 12 yaşındaki James (William Eadie) ve arkadaşlarının hikayesini anlatır.

Filmin konusu, İskoçya’nın bir banliyösünde geçen hikayede, insanların yaşam koşulları oldukça zorlu ve sıkıntılıdır. James, ailesi ve çevresindeki insanlarla birlikte bu zor koşullarda hayatta kalmaya çalışırken, bir yandan da arkadaşlarıyla beraber oyunlar oynayarak hayatlarını renklendirmeye çalışırlar. Ancak, bir kaza sonucu yaşanan bir ölüm ve sonrasında gelişen olaylar, James ve çevresindekilerin hayatlarında büyük değişikliklere neden olur.

Ratcatcher, güçlü bir atmosfere ve karakterlere sahip bir film olarak dikkat çekiyor. İnsanların umutsuzluklarının, sıkıntılarının ve hayatın acımasızlıklarının işlendiği film, sert gerçekçiliği ve çarpıcı görsel tasarımı ile izleyiciyi derinden etkiliyor. Film, eleştirmenlerden ve festival jürilerinden övgü aldı ve Lynne Ramsay’in yönetmenliği sayesinde başarılı bir yapım haline geldi.

9. Mary and Max (2009)

Mary and Max, 2009 yılında Adam Elliot tarafından yazılıp yönetilen, stop-motion animasyon türünde bir drama filmidir. Film, Avustralya ve Amerika Birleşik Devletleri arasında mektup arkadaşı olan Mary Daisy Dinkle (Toni Collette) ve Max Jerry Horowitz (Philip Seymour Hoffman) arasındaki duygusal bağı anlatır.

Filmin konusu, 8 yaşındaki Mary ve 44 yaşındaki Max arasında başlar. Mary, Avustralya’da yaşayan yalnız bir kızdır ve dünya ile iletişim kurmakta zorlanmaktadır. Bir gün, rastlantı sonucu Amerika’da yaşayan Max ile mektup arkadaşı olurlar ve hayatları değişir. Max, aynı zamanda yalnız bir adamdır ve otizm spektrumunda yer almaktadır. İkisi de zorlu hayat koşulları ile mücadele ederken, birbirlerine destek olmaya başlarlar.

Mary and Max, güçlü bir hikaye anlatımı, derinlikli karakterizasyon ve sıra dışı bir görsel stile sahip bir film olarak öne çıkıyor. Film, otizm gibi zorlu konuları ele alması ve çocukluk ve yetişkinlik arasındaki ilişkiyi yansıtması nedeniyle de dikkat çekiyor. Ayrıca, Toni Collette ve Philip Seymour Hoffman’ın seslendirmeleri de performansları ile övgü toplamıştır.

10. City of God (2002)

City of God (Tanrı’nın Şehri), 2002 yılında Fernando Meirelles ve Kátia Lund tarafından yönetilen, Brezilya’da geçen bir drama filmidir. Film, gerçek bir hikayeden esinlenerek, Rio de Janeiro’daki favelalarda (yoksul mahalleler) büyüyen çocukların yaşamlarını anlatır.

Filmin konusu, 1960’larda Rio de Janeiro’da, yoksul bir favelada başlar. Küçük bir çocuk olan Rocket (Alexandre Rodrigues), çete liderleri ve uyuşturucu satıcıları arasında kalmıştır. Çocukluğundan itibaren farklı çetelerle karşı karşıya kalan Rocket, hayatta kalmak için kendisini tehlikeli bir dünyada korumak zorundadır. Ancak, yaşadığı mahalledeki şiddet ve yolsuzluk, hayatının kontrolünü eline almaya çalışırken onu sürükler.

City of God, yoksulluk, şiddet, uyuşturucu ve suçla dolu bir dünyayı çarpıcı bir şekilde yansıtan bir film olarak dikkat çekiyor. Gerçekçi görüntüleri, hızlı tempolu sahneleri ve sıra dışı anlatımı ile de etkileyici bir yapım haline geliyor. Film, eleştirmenlerden büyük övgü topladı ve uluslararası birçok ödül kazandı.

Leave your vote

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GIPHY App Key not set. Please check settings

Log In

Forgot password?

Forgot password?

Enter your account data and we will send you a link to reset your password.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Log in

Privacy Policy

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.